top of page

Yaratılan

Güncelleme tarihi: 16 Tem



Çağan Irmak'ın anlatımı, insanın içine işleyen bir hikaye. Yaratılan, insan ruhunun en karanlık köşelerinde dolaşıyor. Korkularımızın, zaaflarımızın, saplantılarımızın gölgesinde bir yolculuk… Sadece bir macera değil. Sadece bir gerilim değil. 
ree


İnsanın kendi varoluşunu sorgulama çabası. Sınırlarını aşma isteği. Bilimle birlikte mistik dokunuşların başladığı yerde, insan doğasının bulanık çizgileri beliriyor. İyinin ve kötünün, ahlakın ve vicdanın, aklın ve hırsın savaşı. 



Dizi, görsel anlatımı ve müzikleriyle izleyiciyi içine çekiyor. Mekanlar bir arka plan değil, hikayenin ta kendisi. Osmanlı’nın son dönemine ait gerçekçi bir dünya kuruyor ama sadece dönem dekoru değil, ruhuyla anlatıyor. Mekanlar da karakterler kadar konuşuyor. Her ayrıntı, hikayeyi biraz daha içine çekiyor. Kostümler  karakterlerin yükünü taşıyor. Zaman, atmosferin içinde eriyip gidiyor. Bazen bir mum ışığında, bazen yağmurda. Kimi zaman ölümün soğukluğunda, kimi zaman yaşamın kırılgan sıcaklığında. 

Başrollerde Taner Ölmez ve Erkan Kolçak Köstendil, olağanüstü performanslarıyla dikkat çekiyor. Ölmez, ölümsüzlük arayışı içinde bilimin ve insanlığın sınırlarını zorlayan bir hayalperest olarak öne çıkıyor. Köstendil’in sürprizlerle dolu karakteri ise bir yanda bilinmezliğin dipsiz karanlığını, diğer yanda umudun sarsılmaz ışığını taşıyor. Bu iki zıtlık, hikayeye hem güçlü bir gerilim hem de derin bir anlam katıyor. 

Dizinin anlatımı, insanın içindeki çelişkilere dokunuyor. Kimi zaman vicdanı, kimi zaman hırsı, kimi zaman korkuyu yüzeye çıkarıyor. Yaşam ve ölüm arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. Bilim ile inanç, ahlak ile etik sorular, akıl ile delilik arasında sallanan bir ipte yürüyor. Bir denge yok. Zaten olamaz da. Denge bozulduğunda karmaşa başlıyor.  

Tüm içeriklerin yayın hakları yazarına ait olup yazarın izni olmadan

kısmen veya tamamen basılamaz, çoğaltılamaz veya elektronik ortama taşınamaz.

En son yazılardan haberdar olmak için abone olunuz.

  • X
bottom of page